İsim | Kökeni | Anlamı |
---|---|---|
Abdürreşit | Arapça | Doğru yolu gösteren Tanrı'nın kulu. |
Abdürrezzak | Arapça | Tüm yaratıklara rızkını veren Tanrı'nın kulu. |
Abdüssamet | Arapça | Kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Tanrı'nın kulu. |
Abdüssami | Arapça | Her şeyi duyan, yüce Tanrı'nın kulu. |
Abdüsselâm | Arapça | Barışçı olan Tanrı'nın kulu. |
Abdüssemi | Arapça | Her şeyi işiten, duyan Tanrı'nın kulu. |
Abdüssettar | Arapça | Günahları örten, gizleyen Tanrı'nın kulu. |
Abdüzzeki | Arapça | Anlayışlı, zeki olan Tanrı'nın kulu. |
Abgül | Farsça, Arapça | (a:bgül) |
Abher | Arapça | 1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Dolu kap. |
Abıhayat | Farsça, Arapça | (a:bıhayat) |
Abır | Türkçe | 1. Namus, şeref, haysiyet. 2. Utanma, hicap, hayâ. |
Abıru | Farsça, Arapça | (a:bıru:) |
Abid | Arapça | (a:bid) |
Abide | Arapça | (a:bide) |
Abidin | Arapça | (a:bidin) |
Abil | Arapça | (a:bil) |
Abir | Arapça | (abi:r) |
Abit | Arapça | (a:bit) |
Abiye | Arapça | (a:biye) |
Ablak | Türkçe | 1. Yüzü güzel, parlak, yakışıklı. 2. Sevimli. 3. Yayvan ve toplu yüz. 4. Çok beyaz. 5. Siyahlı beyazlı. 6. Geniş, enli. 7. Ceviz ağacının mobilya yapmaya yarar iç kısmı. 8. Ağaçların dayanıklı kısmı. 9. Yaban armudu, ahlat. 10. İyice olgunlaşmamış üzüm. |
Abraş | Arapça | 1. Çilli, çopur yüzlü, sarı saçlı, açık renkli gözlü adam. 2. Doru at. 3. Alaca bulaca, karışık renkli. 4. Tedirgin edici, obur. 5. Çarpık, eğri. |
Abruy | Farsça, Arapça | (a:bru:y) |
Abuşka | Türkçe | 1. Kadının kocası, eş. 2. Yaşlı, sözü dinlenen kimse. |
Abuzer | Arapça, Farsça | Altın suyu. |
Abuzettin | Arapça | İzzettin'in babası. |
Aca | Türkçe | 1. Amca. 2. Abla. 3. Anneanne, nine. 4. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 5. Büyük. 6. Derelerin içinde yetişen, basit yapraklı, kırmızı çiçekli, güzel kokulu bir çalı. |
Acabay | Türkçe | Aca ve bay sözlerinden oluşan bir ad. |
Acabey | Türkçe | Aca ve bey sözlerinden oluşan bir ad. |
Acahan | Türkçe | Aca ve han sözlerinden oluşan bir ad. |
Acar | Türkçe | 1. Kuvvetli, güçlü, dinç. 2. Çevik, atılgan, kabına sığmaz. 3. Gözü pek, yiğit, cesur, kabadayı, yılmaz, 4. Hoş, sevimli yüzlü (kimse). 5. Yeni. 6. Taze. 7. Şişman, etli, semiz. 8. Çalışkan, becerikli. 9. Açıkgöz, zeki. 10. Çapkın. 11. Bir çeşit zehirli ot. |
Acaralp | Türkçe | Yiğit, becerikli, cesur kişi. |
Acarbegüm | Türkçe | Güzel yüzlü hanımefendi, sevimli hanımefendi. |
Acarbey | Türkçe | Güçlü, cesur, atılgan, becerikli kimse. |
Acarbike | Türkçe | bk. Acarbüke - Güzel yüzlü hanım, sevimli hanım. |
Acarbüke | Türkçe | Güzel yüzlü hanım, sevimli hanım. |
Acarer | Türkçe | Güçlü, becerikli, gözü pek kimse. |
Acarhatun | Türkçe | Güzel yüzlü hatun, sevimli hatun. |
Acarkan | Türkçe | Gözü pek, atılgan, cesur, nitelikli kimse. Güzel soylu, soyu sopu güzel, sevimli. |
Acarkatun | Türkçe | bk. Acarhatun. - Güzel yüzlü hatun, sevimli hatun. |
Acarman | Türkçe | Çevik, becerikli, girişken insan. |
Acaröz | Türkçe | Özünde yiğitlik, cesaret, doğruluk, beceriklilik nitelikleri taşıyan kimse. |
Acarsoy | Türkçe | Yiğit, güçlü bir soydan gelen kimse. |
Acartürk | Türkçe | Güçlü, korkusuz, yiğit Türk. |
Acatay | Aca ve tay sözlerinden oluşan bir ad. | |
Acıdaş | Türkçe | Acıya ortak olan, dost. |
Aclan | Arapça | Hızlı, çabuk, telaşlı kimse. |
Acun | Türkçe | 1. Dünya. 2. Varlık. |
Acunal | Türkçe | Dünyayı fethet; dünyaya yayıl" anlamında kullanılan bir ad. |
Acunalan | Türkçe | 1. Dünya genişliğinde,dünyayı kapsayan. 2. Dünyayı eline geçiren. |